RESİDENT EVİL TÜRKÇE

Resident Evil Türkçe sitesinin amacı, şahsımın yapmış olduğı ounların türkçe yama ve modlarını ve de çevirisini yaptığım makale, kitap, çizgiroman ve videoları ziyaretçilerimle paylaşmaktır. residentevil1 residentevil2 residentevil3 rezidentevil0 residenteviloutbreak rezidentevil surviver residentevilcodeveronica residentevildarksidechronicle residentevil4 residenevil5

  • RSS
  • Delicious
  • Facebook
  • Twitter

Turkce Calismalarim

Türkçe RE filim Çevirilerim
Türkçe RE Modlarım
Türkçe RE Makale Çevirilerim

NEDEN BURADASIN?

Populer Gonderiler

Son Gonderi

Resident Evil Retrospective Turkce Altyazi

Burada yayınladığım bu bölüm ise "Fall of Racoon City" yani Racoon şehrinin çöküşü adındaki 2. bölümün ilk yarısında bahsedilen Resident evil 2 oyununu inceler. Sırası ile yapım aşaması....

Rresident Evil 2 Türkçe Modu

Gebe Kendi Yapımım Resident Evil 2 Türkçe Modu ...

S.D.Perry Oluler Sehri Turkce Ceviri .

Resident Evik kitaplarının Yazarının 3. kitabı ...

Resident Evil Cizgiromani

Resident Evil Cizgiromani ...

Resident Evil Arsiv 1

Resident Evil icin hazirlanmis arsiv kitaplarindan ilki...

reklam

S.D. Perry Tarafından yazılmış Resisent Evil Kitaplarının 3. südür. Tüm çeviri bana aittir.








GİRİŞ

Racoon Times, 26 Ağustos 1998
BELEDİYE BAŞKANI, RACOON ŞEHRİNİN ‘ŞEHRİ GÜVENLİ TUTMA’ PLANINI DUYURDU

Belediye binasının ön basamaklarında, Belediye başkanı Harris, Racoon Şehrinde, yazın başından beri hızla artarak süren cinayetlerin sonrası, Özel Taktik ve Kurtarma Timi(S.T.A.R.S.) hakkındaki soruşturmanın devam edeceği ve 10 yeni polis memurunun Racoon polis teşkilatına katılacağını dün öğlen  bir basın toplantısıyla duyurdu. Polis Şefi Brian Irons ve Raccoon Meclisi tüm üyelerinin katılımıyla Harris, toplanan şehirlilere ve gazetecilere; Raccoon Şehrinin tekrar, içinde yaşamak ve çalışmak için güvenli bir şehir olacağını ve 11 "yamyam" cinayeti ve 3 ölümcül yabani hayvan saldırılarıyla ilgili soruşturmanın  yakında sonuçlanacağını söyledi.
“Son bir ayda kimsenin saldırıya uğramamış olması biz seçilmiş yöneticilerin rahatlayabileceğimiz anlamına gelmez.”
Harris devam etti;
“Racoon Şehri’nin iyi insanları, polis gücüne güvenmeli ve siyasi temsilcilerin, onların hak ettiği güvenliği sağlamak için mümkün olan her şeyi yaptıklarını bilmeliler. Herkesin bildiği gibi S.T.A.R.S. ekibi hakkındaki soruşturma devam ediyor.  Bu birimin çok kötü yönetilmiş olan cinayet soruşturmaları ve  bunu mütabıken, Racoon şehrinden kaybolmaları, bu halkı çok önemsemediklerini bize göstermiştir. Fakat  Şef Irons ve burada gördüğünüz erkekler, kadınlar ve ben denizin verdiği önemi ve Racoon’daki çocuklarımızın korku duymadan büyüyebilecekleri bir şehir için ellerinden geleni ardına koymayacaklarını bilmenizi  isterim.”
Haris, kamu güvenliği ve Racoon sakinlerinin daha fazla bu saldırılara maruz kalmaması için, 3 aşamalı bir planın detaylarını anlatarak devam etti. 10 ile 12 arasında yeni polis memurunun alınmasının yanı sıra, şehir genelinde en azından Eylül ayı boyunca sokağa çıkma yasağının uygulanacağını ve Şef Irons’ın şahsen başında olduğu birçok polis memurunun ve dedektiflerin görev aldığı, bu yılın mayıs ve temmuz aylarında gerçekleşen 11 kişinin ölümüne sebep olan katillerin bulunması hakkındaki  soruşturmanın devam edeceğini söyledi.


Cityside, 4 Eylül 1998
UMBRELLA’NIN RACOON ŞEHRİNDE PLANLADIĞI KOMPLEKS VE YENİLEME PROJESİ

Aşağı Racoon şehrindeki Umbrella Kimyasal tesisi geniş çaplı bir inşaata önümdeki pazartesi başlayacak. Bu gelişen ilaç şirketi için son bir yıl içinde üçüncü yapısal yenileme olacak. Umbrella sözcüsü Amanda Whithney’in bildirdiğine göre, ana tesis içerisindeki iki laboratuarın aşı sentezi için gerekli milyonlarca dolar değerinde ekipmanlarla donatılmış olacak ve son teknoloji kameralı ve şifreli otomasyon güvenlik sistemleriyle korunacak. Ek olarak bağlı olan tüm ofislerin bilgisayar sistemleri de buna uygun olarak birkaç gün içinde adapte edilecek. Fakat bu durum aşağı şehir için bir trafik problemine yol açacak mı? Whitney:
“Henüz tamamlanmış olan Racoon polis binalarının yenilenme işleminden hemen sonra bizim yapacağımız inşaat sürecinin sebebiyle, sokakların barikatlarla kapatılmasına devam edilmesi sonucunda şehir içi yolcuların bu durumdan bıktıklarını biliyoruz. Bu yüzden çoğu çalışmalarımızı sokaklara taşmadan, geri kalanları da mesai sonrası saatlerde yapacağız.”
Okurlarımız hatırlayacaklalar, R.P.D. binasının ön avlusunda son günlerde toprakta ve betonda ortaya çıkan çatlaklar yüzünden yeniden döşeme ve çevre düzenlemesine gidilmiş ve bu yüzden Oak caddesi 6 gün boyunca 2 ye bölünerek kullanılmıştı. Son olarak bu “revizyonların” nedeninin sorulması üzerine Whitney şöyle cevap verdi,
“Umbrella, var olan rekabet ortamında güncel teknolojilere ayak uydurarak kendini yenileme özelliğine sahiptir. BU durum, birkaç ay boyunca işlerimizi aksatabilir ama revizyon tamamlandığında buna değeceğine ve kayıp zamanımızı telafi edeceğine eminim.”


Racoon Haftalık Başyazısı, 17 Eylül 1998
IRONS ADAYLIĞINI KOYACAK MI?

Belediye başkanı Harris önümüzdeki baharda gerçekleşecek seçimlerde çetin bir yarışa girebilir. R.P.D. deki muhabirimizin kesin olmayan haberine göre; son dört buçuk yıldır polis şefi olan Brian Irons, 3 dönem üst üste seçim kazanan ve hala rakipsiz olan Devlin Harris’e karşı, şehrin en yüksek yönetiminin bir sonraki adaylarından biri olabilir.
Irons, henüz politik arenaya muhtemel girişiyle ilgili bir açıklamada bulunmasa da, bir zamanların S.T.A.R.S. üyesi, aynı zamanda söylentileri inkâr etmiyor. R.P.D.’nin genişletilmesi planıyla ve yazın meydana gelen ve hala çözülememiş cinayetlerden beri sürekli artan ve şuan her zamankinden daha fazla olan popileritisiyle şef Irons, Harris’in devrini sona erdirebilecek tek kişi olarak görülebilir. Ama sorun şu ki, seçmenler acaba Irons’ın 1994 deki Cider İlçesindeki arazi usulsüzlüğüne karıştığı iddiasını unutabilecekler mi? Ya da RPD binasını bir kamu binasından daha çok müzeye benzeten, tablolar ve iç dizayn parçalarından oluşan nadir ve pahalı zevklerini? Haber kaynağı muhabirimiz bu iş, her ne kadar saman içinde iğne aramaya benzese de, Irons’ın finansal kayıtlarına ulaşmaya çalışmakta.


Baocoan Times, 22 Eylül 1998 
BİR GENÇ ŞEHİR PARKINDA SALDIRIYA UĞRADI

Geçen akşam, yaklaşık saat 18:30 da, 14 yaşındaki Shanna Williamson, voleybol antrenmanından evine dönerken, aşağı şehirdeki Birch sokağı parkında esrarengiz bir yabancı tarafından saldırıya uğradı. Parkın güney tarafındaki çiftlerden aniden ortaya çıkan adam, kızı yakalamaya çalışırken bisiklete çarptı. Genç kız sadece birkaç çizikle elinden kaçmayı başardı ve koşarak yakındaki Tom ve Clara Atkins’in evine ulaştı. Atkinslerin durumu bildirdikleri yetkililer, parkta geniş çaplı bir araştırma yapsalar da saldırgana dair herhangi bir iz bulamadılar. Genç kızın ertesi sabah polis merkezinde verdiği ifadeye göre; saldırgan aniden ortaya çıkmıştı. Çürük meyve gibi bir koku yayıyordu. Kaçarken arkasına baktığında saldırganın sarhoş gibi göründüğünü, sendelediğini ve düştüğünü görmüştü.
Geçtiğimiz Mayıs ve Haziran aylarında meydana gelen ve hala çözülemeyen vahşi yamyamlık olaylarından, Haziran ayında gerçekleşen ve Zafer parkındaki “saldırgan ayılar olayı” olarak bilinen olayı gören görgü tanıklarının ifadelerine çarpıcı şekilde benzerliğinden dolayı, RPD bu olayı çok ciddiye almakta. Belediye başkanı Harris bugün geç saatlerde bir basın toplantısı yapmak için gazetecileri çağırdı. Şef Irons da, zaten yeni alınacak polislerin önümüzdeki hafta beklediklerini, mevcut devriyelerin arttırıldığını ve sahalarının aşağı şehir parkını da kapsayacak şekilde genişletildiğini belirtti.

BÖLÜM 1
S.T.A.R.S.’ın Planı

23 Eylül 1998

Erkekler Barry’nin hurdasında beklerken, Jill elinden geldiğince ecele etmeye çalışıyordu. En son gördüğünde beri evin altı üstüne getirilmişti, zemin kitaplar ve kâğıtlarla kaplıydı. Bu karmaşada ve karanlıkta gezinmek kolay değildi. Küçük evinin bu hali gerçekten üzücüydü ama bir sürpriz de sayılmazdı. Böyle şeyleri kafaya takmayacak kadar duygusal olmadığı ve burayı bu hale getirenlerin pasaportunu bulamayı beceremedikleri için şükretti. Zifiri karanlıkta yatak odasına gitti temiz çoraplarını ve iç çamaşırlarını eliyle rastgele yoklayarak bulmaya çalıştı. Odanın dibindeki gereçleri ararken biraz ışık olmasını diliyordu. Ev bu halde karışmış olmasaydı bile, karanlıkta çanta hazırlamak düşündüğünden daha zordu fakat başka şansının da olmadığını biliyordu. Umbrella’nın hala evlerini gözetleme ihtimali çok fazla olmasa da, eğer hala gözlüyorsalar, en ufak bir ışık, ateş açmalarına neden olabilirdi.

“En azından buradan gidiyoruz, Daha fazla saklanmak yok.”

Hatta durum daha kötüydü. Yurt dışına çıkacaklar, düşman merkezine ani bir saldırı düzenleyecekler ve muhtemelen bu sırada öldürüleceklerdi ama en azından Racoon şehrinde bu eziyeti daha fazla çekmek zorunda kalmayacaklardı. Hele ki gazetede okuduğu o son haberden sonra.

“Son bir haftada meydana gelen iki saldırı olayı …”

Chris ve Barry, T-virüsün insanlara yaptığını bilmelerine rağmen tehlikenin devam ettiği konusunda şüpheliydi. Barry bunun, Umbrella’nın kimseye zarar gelmeden önce “kurtarıcı” olarak ortaya çıkacağı bir reklam kampanyası şovunun hazırlığı olan bir tezgâh olarak düşünüyordu. Chris de bu fikre katılıyor, Umbrella’nın kendi arka bahçesine pislemeyeceğini ve oraya gidildiğinde Spencer malikânesi felaketi hakkında onlarla konuşmak konusunda ısrar ediyordu. Fakat Jill, bu tür varsayımları pek önemsemiyordu. Umbrella araştırmalarını kontrol altında tutamadığını zaten kanıtlamıştı. Ayrıca Rebecca ve David Trapp*’ın takımı, Mainede karşılaşmışlardı… Şimdi bunları düşünecek zaman değildi, yakalamaları gereken bir uçak vardı. Şifonyeri kapatıp oturma odasına yönelmişti ki, üzerindekinden başka sutyen olmadığını hatırladı. Kaşlarını çatarak açık çekmecelere döndü ve tekrar yoklamaya başladı. Neyse ki Brad’in kaçarak arkasında bıraktıklarından kendine uygun birkaç tane elbisesi vardı.
O ve çocuklar, Umbrella’nın, Barry’nin evini bastıklarından beri, birkaç hafta boyunca Brad Vickers’ın boş evinde takılmışlardı. Brad’in elbiseleri, ne daha uzun olan Chris’e ne de daha yapılı olan Barry’e uymamıştı ama Jill gayet rahat giyebilmişti. Ancak iç çamaşırları söz konusu olunca bu S.T.A.R.S. pilotunun Jill’e uygun bir şeyi olamayacağı aşikârdı. Avusturya ya gidip iç çamaşırı mağazasına gitmekte istemiyordu açıkçası.

“Orada iç çamaşırına Vanity deniyor” diyerek mırıldanarak yoklamaya devam etti.

Rebecca Chambers ve Maine görevinden sağ kalanlar hala saklanıyorlar, sessizce S.T.A.R.S. organizasyonu vasıtasıyla bağlantılarını sürdürüyorlar ve Chris ve Barry’nin Umbrella merkez binası hakkında anlatabilecekleri bilgiler için bekliyorlardı. Her ne kadar T-virüsün arkasındaki kişilerin muhtemelen kendi gizli tesislerinde olsalar da, resmi olarak merkez binaları Avusturya’daydı ve kıçlarını kaldırıp bir yerden başlamaları gerekiyordu.
Jill çantasını omuzlayıp mutfak tarafındaki arka çıkış kapısına yönlenmeden önce evine son defa baktı. Buzdolabının üzerinde lapa gibi dağılmış elma ve armutlardan gelen ağır çürük kokusu karanlık bir hava estirmişti. Bu koku, Spancer malikânesindeki buldukları yapışkan ve çürümüş parmaklarıyla kendisini tutmaya çalışan, solmuş ve akmış yüzlü şeyler tekrar hafızasında canlandı ve tüyleri diken diken olarak ürperdi. Kapıdan hemen çıkmak için hızlandı.

“Jill?”

Hemen dışarıdan Chris’in yumuşak sesini aniden duyunca elinde olmadan kısık bir sesle çığlık atıverdi. Kapı açıldı ve uzaktaki sokak lambasının hafif ışığının vurmasıyla Chris’in silueti belirdi.

“Evet, işte buradasın,” dedi ve ileri adım attı.

“Uzun sürdüğü için üzgünüm. Umbrella sanki buradan buldozerle geçmiş.”

O cılız ışıkta bile, Chris’in yüzündeki o çocuksu sırıtışı görebiliyordu.

“Bir zombiyle karşılaştığını düşünmeye başlamıştık.”

Chris’in sesi her ne kadar alaycı gibi çıksa da, gerçekten endişelendiği belli oluyordu. Onun gerginliği azaltmaya çalıştığını biliyordu ama kendinde gülümseyecek hal bulamıyordu. Umbrellanın hatasından dolayı ormana salıverilen şeylerden dolayı çok fazla kişi hayatını kaybetmişti. Eğer Racoon şehrinin daha yakınına yayılsalardı…

“Hiç komik değil,” dedi usulca.

Chris’in sırıtışı gitti. “Biliyorum. Hazır mısın?”

Jill başıyla evet dedi ama onları bekleyen şeye gerçekten kendini hazır hissetmiyordu. Aynı zamanda arkasında bıraktıkları için de hazır hissetmiyordu. Son birkaç hafta içerisinde herkes için kabus olarak nitelendirilebilecek şeyler, onun için artık sıradan gerçekler halini almıştı. Şeytani şirketler, çılgın bilim adamları, katil virüsler. Ve yürüyen ölüler…

“Evet” dedi sonunda. “Ben hazırım”

Beraber dışarı çıktılar. Jill kapıyı kapatırken birden garip ve uğursuz bir duyguya kapıldı. Sanki bu eve bir daha ayak basamayacaktı ve başlarına bir şey gelmese bile üçü bir daha Racoon şehrini göremeyeceklerdi. Bir şeyler olacaktı ama onlara değil. Endişe içinde kapı tokmağını tutarken, bir an tereddüt etti ama bu garip düşüncelerden kurtulup mantıklı düşünmeye çalıştı. Eğer Racoon’u kurtarırlarsa ve eğer Umbrella şirketine karşı mücadelelerini kazanırlarsa neden evlerine dönmesinlerdi ki? Nedenini bilmiyordu ama bu rahatsız duygu çok güçlüydü. Çok kötü bir şeyler olacaktı, çok kötü…

“Hey, sen iyi misin?”
Jill, başını kaldırıp Chris’e baktı ve daha öncede fark ettiği gibi aynı endişeyi onun da yüzünde görebiliyordu sanki. Son haftalarda Chris’le oldukça yakınlaşmışlardı, hatta Chris’in biraz daha yakınlaşmış olabileceğinden şüpheleniyordu. Peki ya kendisi?
Biraz önceki yoğun endişesi azalmış, diğer karmaşıklıklar ve belirsizlikler yerini almıştı. Jill titreyip kendine geldi ve Chris’e başını salladı, kafasındakilerin gitmesine izin verdi. New York uçağı, onun şahsi analizlerini ya da engel olamadığı endişelerini düşünüp hayal etmesini bitirmesini beklemezdi. Ama o kötü duygu hala duruyordu.
“Hadi buradan gidelim artık” dedi istemeden. Gecenin vakti ilerlerken, arkasında bıraktığı evi yavaş yavaş karanlıkta kayboluyordu, tıpkı yalnız ve sessiz bir mezar gibi.

BÖLÜM 2
Racoon Yolunda

29 Eylül 1998

Mor karanlığın keskin gölgesinde, dağlar boydan boyu alacakaranlıkta belirmişti. Dönemeçli asfalt yol, kıvrılarak sanki karanlığın içine giderken, açık gökyüzünde kule edasıyla görünen tepeler etrafını sarmış gölge gibi onu takip ediyor, yıldızların soluk parlaklıkları boyunca uzanıyordu. Eğer mucizevî bir şekilde biraz daha yolu görebiliyor olsaydı belki geç kalmayabilirdi. Belki mesaisine zamanında yetişebilirdi ama polis merkezine gitmeden önce yeni apartman dairesine yerleşmeyi, bir duş almayı, bir şeyler yemeyi umut ediyordu. Gerçi en son benzin istasyonunda üniformasını giymesi ona birkaç dakika kazandırmıştı ama gene de berbat bir durumdaydı.

“Böyle devam et, memur Kennedy. İşindeki ilk günde dişlerindeki hamburger kırıntılarıyla yoklamaya katılacaksın. Çok profesyonelce.”

Onun devriyesi saat dokuzda başlıyordu ve saat sekiz olmuştu bile. Jip, Racoon şehrine yarım saatte mesafesi kaldığını gösteren tabelanın altından geçse de, Leon gaza biraz daha yüklenmeye başladı. En azından yol açıktı, hatta her iki şeritte. Saatlerdir kimseyi görmemişti. Bu durum, öğleden sonra bayağı vakit kaybetmesine ve acele etmesine neden olan New York ta ki trafikten sonra gerçekten memnun edici bir değişiklik sayılabilirdi. Gerçi bu durumdan dolayı akşam olmadan RPD’yi arayıp geç kalabileceğine dair bir mesaj bırakmayı akıl etmişti ama hatlarda bir arıza olmalıydı. Meşgul sinyalinden başka bir ses gelmiyordu.
Racoon şehrinde; az mobilyalı, iki blok ötesinde bir park bulunan ve Polis merkezine sadece 5 dakika sürüş mesafesinde bulunan stüdyo bir daire kiralamıştı. Artık trafikte beklemeler, kalabalık caddeler ya da rastgele tehlikeli sürüş meraklıları olacaktı. Evine geldiğinde bavulunu bile açmadan ilk vardiyaya kazasız belasız yetişip, bu huzurlu şehirde görev yapmak için can atıyordu. Racoon şehri gerçekten bir polis için çalışabileceği en sakin yerlerden biriydi, tabi son birkaç ayı saymazsak. Şu cinayetleri… Kendi kendine bunu düşünürken bile biraz irkilmişti. Elbette Racoonda yaşananlar korkunç ve mide bulandırıcıydı ama şüpheliler henüz yakalanmamıştı ve soruşturma gerçek anlamda henüz başlıyordu. Ayrıca eğer şef Irons onu severse - akademideki yöneticiler kadar severse - belki ona da bu soruşturmada görev verebilirdi. Şef Irons’ın bir tür “hıyar” olduğuna dair söylentiler duymuştu ama eğitimi sırasında aldığı birinci sınıf eğitim, bir hıyarı bile etkilemeye yeterli olacaktı. Zaten akademiden, ilk ona girerek mezun olmuştu.
Aslına Racoon şehrine yabancı sayılmazdı. Çocukken, dedesi ölene kadar yazın büyük zamanını buraya gelip dedesinin yanında geçirmişti. Şimdi eski kütüphane RPD binası olmuş ve Umbrella sayesinde kasaba görünümündeki bu şehir, şimdi gerçek bir kent görünümündeydi. Fakat genel olarak hala çocukluğunda hatırladığı gibiydi. Yamyam katiller sorunu çözüldü mü, Racoon tekrar eski ideal, güzel, temiz, dağların arasına gizlenmiş beyaz yakalılarla dolu bir cennet olacaktı.

“Bir iki hafta öylece otururum ama er geç şef Irons dosyamı okur ve aradığı kişinin ben olduğumu anlar. Sonra benden soruşturmayla ilgili birkaç dosyaya göz atmamı ister ve ben kimsenin henüz göremediği bazı ipuçlarını yakalarım. Tanıklarla tekrar konuşurum ve belki daha önce hatırlayamadıkları ya da yanlış hatırladıkları bir şeyi düzeltirim ve…”

Bu sırada bir şey jipin önünden hızla koşarak geçti.

“Tanrım!”

Leon şoku hemen atlatıp ani bir fren yaptı. Aracın savrulmasını önlemek için direksiyon hâkimiyetini kaybetmemeye çalıştı. Kauçuk lastiklerin sürtünmesi sonucu acı bir çığlık gibi bir ses çıktı. Jip yarım dönmüş ve yolun kenarındaki karanlık ağaçlara döner bir vaziyette durabildi. Kalbi hızla atıyordu ve midesine ağrı girmişti. Leon pencereyi açıp kafasını dışarı çıkarttı ve karşısına çıkan hayvanın gölgesini görmek için caddeyi baştan sona taradı. Neyse ki ona çarpmamıştı ama nerdeyse çarpıyordu. Çok iyi görememişti, belki de bir köpekti. Büyüklüğüne bakılırsa normalden fazla büyümüş bir doberman… Fakat garip görünüyordu. Sadece bir saniyelik görebildiği; kırmızı gözleri, kurt gibi gövdesi vardı. Ve sanki bir çeşit… Sümüksü?

“Hayır, hayır. Bir tür ışık yansıması olmalı veya ani şokla yanlış görmüş olmalıyım. İyiyim ve ona da çarpmadım, önemli olanda bu.”
  
“Tanrım!” dedi tekrar ama bu sefer rahat bir şekilde. Aslında hem rahatlamış, hem de sinirlenmişti ve adrenalin yüzünden  tüm düzeni bozulmuştu. Aptal sahipleri köpeklerini başıboş bırakıyor, onlarda ezilene kadar rahat rahat ortalarda dolaşıp arabaların önüne atlıyorlar diye düşündü. Jipin yanında aslında tabelanın yanında durmuş olduğunu fark etti. Tabelada “RACOON ŞEHRİ 10 KM” yazıyordu. Saatine bakıp hala yarım saati olduğunu görünce derin bir oh çekti. Çam kokusunu içine çekerken birden içini tedirgin eden başka fikirlere kapıldı. Racoon’daki olaylardan bazıları hayvan saldırısı değil miydi? Vahşi köpekler yada başka bir şey mi? Belki de birisinin köpeği falan değildi. Bu rahatsız edici düşüncelere dahası katıldı: Belki de köpek hala gitmemiş onu karanlıktaki ağaçların arasından izleyecek kadar yakındı.

“Saçmalama”

Leon kendi kendine mırıldandı ve kendini daha iyi hissetti. Bazen hayal gücüne kendisi bile inanamıyordu.

“Küçükken kötü adamlar tarafından kovalanmayı, büyüyünce de ağaçların arasında gözetleyen köpekleri hayal ediyorsun. Tam yaşına göre, Leon. Tanrı aşkına sen bir polissin, kendine gel…”

Arabayı çalıştırıp yoluna devam ederken, içindeki huzursuzluğu bastırmaya çalıştı. Nede olsa şehirde onu yeni bir ev, parlak ve saygın bir kariyer bekliyordu. Sadece onun o yaratıcı hayal gücünü dizginleyebilsin. “Ve yolumdayım” dedi. Racoon şehrine yaklaşırken, yeni bir hayata yol alırken, hiç bir şeyin zor olmayacağını düşünüyordu.
Claire, hem psikolojik hem de duygusal bakımdan tükenmişti ve son iki saattir kıçının ağrısı durumu hiç de kolaylaştırmıyordu. Ağrı ve sızılar kemiklerine kadar işlemeye başlamıştı ve ağrılar arttıkça, Harley’e daha çok gaz veriyor, motor hızlandıkça poposu daha çok acıyordu. Dahası bu karanlık havada geldiği ve üzerine deri ceketini giymeyecek kadar aptal olduğunu görünce Chris, daha çok sinirlenecekti. Aslında keşke Chris orada olsa da sabaha kadar bana aptal diyerek bağırsa diye düşündü.
Harley’in sesi ıssız yolda yankılanıyordu. Köşeleri dikkatlice dönerken, herhalde devrilirse bu ıssız caddede birisinin onu bulup yardım etmesi için çok beklemesi gerekir diye düşünüyordu. Gerçi kaskı olmadığından devrilse onu asfalttan kazımaları gerekirdi.
Aptalcaydı, aklından geçenler çok aptalcaydı ama Chris in başı beladaydı. Hatta tüm şehirde garip bir şeyler vardı. Son birkaç haftadır abisinin durumuyla ilgili şüphesi giderek artmıştı ve bu sabah yaptığı telefon görüşmesiyle düşünceleri kesinleşmişti. Telefon ettiği kimse evde yoktu, sanki tüm Racoon taşınmıştı ve bir iz bırakmamışlardı. Başka zaman bu tüy ürpertici durumda Racoon hakkında endişelenebilirdi ama eğer Chris oradaysa ve başına bir şeyler gelmişse başka bir şeyin önemi yoktu. Böyle şeyler düşünmemeye çalıştı. Chris hala o bildiği Chris’di çünkü.
Her ikisi de çocukken, babaları inşaat işinde öldürülmüş, 3 sene sonra da annelerini bir trafik kazasında kaybetmişlerdi. O günden sonrada abisi ebeveyn rolünü üstlenmiş ve onun için elinden gelenin en iyisini yapmıştı. Sadece birkaç yaş büyük olmasına rağmen onu koleje göndermiş, her ay belli bir miktar para göndermiş, hepsi bir yana her hafta sektirmeden telefon edip ilgilenmişti. Son zamanlar dışında…
Son bir buçuk ay boyunca aramamış, telefonlarına da dönmemişti. Yeni bir kız arkadaşının olması veya S.T.A.R.S. la ilgili herhangi bir görev durumundan dolayı olduğunu kendine ikna etmeye çalışarak, endişelerini hafifletmeye çalışmıştı. Fakat üç cevaplanmamış mektuptan ve telefon zilinin beklendiği günlerden sonra, neler olduğunu birinin açıklaması umuduyla RPD ye telefon açmıştı. Ama meşgul sesinden başka bir şey yoktu. Yurttaki odasından her telefon edişindeki o soğuk mekanik sesi duydukça endişeleri daha da arttı. Racoon gibi küçük bir şehirde bile arayanları yönlendiren bir sesli yanıtlama sistemi vardı. 
Her ne kadar rasyonel düşünüp panik yapmaması gerektiğini bilse de, içinden çığlık atmak gelmişti. Acil durumlarda araması gerekirse diye Chris in birkaç arkadaşlarının telefon numarası vardı. Barry Burton, Emmy’nin Lokantası ve hiç tanışmadığı David Ford adında bir polisş aradı ama hiçbiri cevap vermedi. Hatta Chris’in birkaç hafta önce ortadan kayboldu dediği Billy Rabbitson’u bile aramıştı. Tüm aramalarında, David Fordun telesekreterini saymazsak, sadece meşgul sinyallerini duyabilmişti. Böylece endişeleri artık panik yapma derecesine gelmişti.
Racoon şehri, Claire in üniversitesinden altı buçuk saat uzaklıktaydı ve oda arkadaşı, erkek arkadaşının motosikletini ödünç almıştı. Ve böyle içi içini yiyeceğine, motora atlayıp gitmeye karar verdi. Belki aptalcaydı ama kesinlikle çılgıncaydı. Eğer Chris iyiyse, döndüğünde arkadaşlarıyla beraber, nasıl bir paranoyak olduğunu söyleyip eşek sudan gelinceye kadar kendisiyle dalga geçebilirdi. Fakat neler olduğunu öğreninceye kadar, hiç bir şey ona huzur vermeyecekti. Açık gökyüzündeki güneş batmak üzereyken yerini dolunaya bırakıyordu ama hala tabelada yazan yazıyı görebileceği kadar ışık vardı: “RACOON ŞEHRİ 10 KM”. Kendi kendine eğer Racoon şehrinde ters giden bir şeyler varsa, illaki birileri bunun farkına varmış ve kontrol etmiştir ve Chris de gayet iyidir diye kendini söylenirken motorun hızını arttırdı. Hava iyice zifiri karanlık olmadan şehre varsa iyi olacaktı. İster her şey yolunda olsun, ister olmasın; Claire ne olduğunu bulmalıydı.







The Walkiing Dead, Türkçesile Yaşayan Ölüler Çizgi Roman Serisinin İlk Sayısı. Tamamen kendi çevirim ve photoshopumdur.
































Resident Evil The Darkside Chronicles Oyununun oyun içi video görüntülerinden düzenlediğim, Leon ve Claire'in olduğu ve Türkçe altyazılarını eklediğim videodur.


Resident evil the darkside chronicles racoon summary trsub P1



Resident evil the darkside chronicles racoon summary trsub P2




Resident evil the darkside chronicles racoon summary trsub P3


Resident Evil Hikayesinin Başlangıcı. Resident Evil 0 düzenlediğim videosu ve Türkçe altyazısı

Resident Evil History - Part 1 - RE Zero I [HD]



Resident Evil History - Part 2 - RE Zero II [HD]



Resident Evil History - Part 3 - RE Zero III [HD]



Resident Evil 2 Türkçe PC
Developed by hoyotaner
taneraltuntas@yahoo.com
Versiyon 2.0
Mod ( 14 Mb) dır.

YÜKLEME

1)Elinizdeki oyunu CD den, min yada max da yükleyiniz.
2)Residenteviltr setup dosyasını oyunu kurduğunuz yeri gözattan seçerek kurunuz
olası hedef :...Program Files\CAPCOM\RESIDENT EVIL2 de olmalı.
3)LeonAtr.exe ye tıklayarak modu oynayabilirsiniz.Ama LeonA CD niz takılı olmalı
*******************************************************************************
OYNAMA
***********************************************************************************
Mod, oynadığınız versiyonun yüklü hiçbir dosyasını değiştirmez ya da silmez. Ken-
dine ayrı dosyalar açarak bunun üzerinden modu oynamanızı sağlar. Orjinal
LeonA.exe yi tıklayarak eski versiyonu tekrar oynayabilirsiniz.

Mod, tüm versiyonlarda çalışır.(İngilizce,Japonca,İspanyolca vs)

****************************************************************************************
TÜRKÇE İÇERİK
****************************************************************************************
1)Tüm uyarı,seçenek vs altyazıları.
2)Ana menü ve kontrol menüsü .
3)Tüm silah, eşya vs isimleri ve açıklamaları.
4)Oyun başlangıç slaytına ve ara videolarına türkçe altyazı eklendi.
5)Ara diyalog animasyonlarına türkçe altyazı eklendi.
6)Tüm dosya, belge vs isimleri ve içerisindeki yazılar.
7)Bilgisayar,bulmaca vs yazıları.
8)İspanyolca font kullanıldı. Yazılar daha ufak ve estetikleştirildi.
9)Bazı arka fon resimlerinin yazıları ve birkaç ufak ayrıntı...

******************************************************************************************
UYARILAR
****************************************************************************************
-Leon A-B ve exbattle senaryolarını kapsar.
-Video tam ekran izlenmesse, eklenen altyazılar bozuk çıkıyor.
-Save sorunu yaşanması durumunda LeonArt.exe nin ismini LeonA.exe olarak değiştiriniz.
-Mod değişik versiyonlarda denendi ama eror vermesi halinde lütfen sorunu mail atınız.
-Yanlış çeviri, hatalar vs gibi durumlarda mail atınız.
-Eksik kalan yerler birsonraki versiyonda tamamlanacaktır

Modu test aşamasında türkçe modla gerçekten oyundan farklı bir keyif aldım. Sizinde almanızı umarım. İyi oyunlar.İndirme Linki aşağıdadır.Şifresi yoktur

Mod ( 14 Mb) dır



Bu yama yukardaki modu kurduktan sonra kurulan versiyon 2.0 yamasdır
-Ç,ç,Ö,ö,Ü,ü,İ harfleri eklendi
-Ara dialoglardaki bazı görünmeyen altyazılar düzeltilerek görülür hale geldi
-Bazı item isimleri düzeltildi














**********************************************************************************